Kapıların ardındaki kapılar...

Bazen hayat hep aynı ilerler. Aynı iş , her gün gidilen aynı yol, her gün aynı saatte çalan çalar saat. Aynı günü defalarca yaşadığınızda olur bu zamanlarda çoğu kez. Artık bu aynı ilerleyiş alışkanlıklara dönüşür. Bir zaman "yeter artık bıktım bu tek düze hayattan" deseniz de alışkanlıklarınız sizi öyle bir bağlar ki , kala kalırsınız olduğunuz yerde. 
 İşte sanırım bu şekilde bir 5.5 sene geçirdim. 5 sene böyle geçmedi elbet ama kaldıkça kaldım. Çıkmaya çalıştıkça çıkamadım işin içinden. Sonra çok beklenmedik bir şey oldu ve özgürlük kapısı ardına kadar açıldı. Aslında anahtarı her zaman bende olan bu kapıyı ben açmayınca arkadan biri açtı gibi bir şey oldu . Işık biraz gözlerimi kamaştırdı önce. İlerledim, mecburdum çünkü o kapıdan çıkmaya ki zaten en başta bunu isteyen ben değil miydim ? Ama bazen istedikleriniz olunca da insan ne yapacağını bilemiyor olabilir. Sanırım bende öyle oldum ve hemen özgürlüğümü kısıtlayacak yeni bir kapı arayışına girdim. Buldum da anında , üstelik pek çok kapı çıktı karşıma , kapılar arasında kararsız kaldım. Bir kapı o kadar renkli o kadar canlı duruyordu ki mesela orayı seçmek istedim. Sonra bir baktım ki bu kapı bana çok uzak boyaları akıp gidecek geriye bir zaman sonra sadece tahtadan bi kapı kalacak, daha sağlam bir kapıya yöneldim. Dışı çelikti, standart bi kapı gözüküyordu ama ince detaylarla işlenmiş desenler vardı üzerinde. Dahası kapının ardını biliyordum. Kendime güveniyordum. Bismillah dedim ve açtım kapıyı. İşte hayatım "tek düzelikten" çıkmış oldu , başka bir kapı ile , başka bir çevre ile benzerlikler olsa da bir şekilde devam etmeye başladı.    
  Bugün bir hafta geçti o kapıdan gireli. Her şey güzel, Sıradan ilerliyor. Anlıyorum ki tekdüze olan hayatımdan sıyrılmam pek kolay olmayacak. Çünkü burada 1 hafta değilde aylar, seneler geçmiş gibi hissediyorum. Ve evet tabi ki zamanın hızını çok iyi biliyorum. Yine zaman acımasızca akıp gidecek. Hayat bizden son nefesimizi alana kadar herkes için aynı olmayacak mı ?

Kıssadan hisseye bağlayacak olursak eğer, önünüze açılan kapıları ardına kadar açmanız.İstemediğiniz alışkanlıklara son vermeniz. Hayatın alışkanlıklarla geçtiğini unutmamanız (Buradan Nil Karaibrahimgil'e selamlar) . Ve birde istediğiniz şeyleri alışkanlık haline getirmeniz. Evet ben bunu çok geç yaptım, önümde duran kapıyı çok geç açtım. Ama belki bu yazı size bir feyz olurda siz bir cesaretle "bismillah" der bodoslama açarsınız o kapıyı. Bir bakmışsınız istediğiniz yola çıkarmış o kapı sizi.
Bilemezsiniz denemeden. Tek çare denemekte amaları, keşkeleri bir kenara bırakıp bir cesaretle kapıyı tutabilmekte.
Ben zar zor yaptım, pişman olmadım. Eee ne duruyorsunuz sıra sizde artık...

Yorumlar

Popüler Yayınlar